Antiemperyalist öfke İtalya’yı G8’e dar edecek!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Zirvede tartışılanlar her ne olursa olsun, G8 zirvesinin en temel eğilimi, güncel ekonomik krizin faturasının işçi sınıfı ve emekçilere çıkarılmasına yönelik adımların güçlendirilmesi olacaktır. Çevre sorunlarından Afrika'nın açlığına dek gündeme alınan her konu, sosyalizm alternatifinin yeniden umut haline gelmeye başladığı kriz günlerinde kapitalist barbarlığın bu toplumsal sorunların kaynağı olduğunun gizlenmesine yönelik göstermelik şovlar olacaktır. 

01 Haziran 2009 /Enternasyonal Bülten / Özel Sayı: 20 

Her toplantısında antiemperyalist, devrimci ve komünist güçlerin öfkesine ve günler süren eylemlerine hedef olan G8 devletleri, bu yılki zirvesini 8-10 Temmuz'da İtalya'da gerçekleştiriyor.
G8 zirvesi, 2001 Cenova direnişiyle emperyalist küreselleşme karşıtı hareketin ve G8 protestolarının simgesi haline gelen İtalya'ya geri dönüyor. Carlo Guilliani'nin polis kurşunuyla katledildiği Cenova direnişinden sonra bir kez daha İtalya sokakları G8 protestolarıyla tutuşacak.
İlk olarak Sardunya adalarında yapılması planlanan bu yılki G8 toplantısı, bu yılın Nisan ayında 295 kişinin ölümüne, 60 bin kişinin evsiz kalmasına yol açan deprem felaketinin yaşandığı L'Aquila'ya kaydırıldı. Berlusconi, zirvenin buraya kaydırılmasıyla elde edilen kârın depremzedeler için kullanılacağını açıklarken, "Küreselleşme karşıtları bir felaket bölgesinde gösteri düzenlemeden önce bir kez daha düşünmelidir" sözleriyle gerçek niyetini belli ederek, deprem felaketinin G8'i protesto eden antiemperyalistleri karalamak için kullanılacağını açığa vurdu.
İtalyan devleti, Cenova'da aldığı dersi unutmadığını, Temmuz zirvesinden iki ay önce başladığı polis saldırıları ve operasyonlarıyla gösterdi. Carlo Guilliani'nin katili ve ülkede son yıllarda yükselen gözaltı, tutuklama ve yasaklama saldırılarının faili olan İtalyan devleti, Mayıs ayında G8 karşıtı gösteri düzenleyen öğrencilere vahşice saldırdı. Haziran'da ise G8 zirvesine silahlı eylem hazırlığıyla suçladığı 6 İtalyan devrimciyi tutukladı.
Ancak İtalyan devletinin bu hazırlıkları, G8 karşıtı antiemperyalist güçleri susturmaya yetmiyor. Avrupa'nın dört bir yanından küreselleşme karşıtı eylemciler, G8 emperyalistlerine İtalya sokaklarını dar etmeye hazır.
G8'i oluşturan 8 emperyalist devlet, yani Almanya, Fransa, ABD, Japonya, Kanada, İtalya, Büyük Britanya ve Rusya, dünya ticaretinin yarıdan fazlasını, dünya brüt üretiminin yaklaşık %65'ini kontrol ediyor. Açlık ve yoksulluktan çevre sorunlarına dek sayısız toplumsal konuyu ele aldıkları iddiasıyla soyguncular toplantısına meşruluk kazandırmaya çalışan bu devletler, atmosferin kirlenmesinden sorumlu olan karbondioksit üretiminin %43'ünü doğrudan kendi ülke sınırlarında gerçekleştiriyorlar. Diğer ülkelerdeki işletme bu rakama dahil değil.
Emperyalist savaş ve işgallerin, yağma ve yıkımların doğrudan sorumlusu niteliğindeki bu 8 devletten sadece dördü, ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere, dünyadaki aktif nükleer silahların %96 ila 99'unu, yani tamamına yakınını elinde tutuyor. Tüm dünyada silahlanmaya ayrılan devlet bütçeleri toplamının %72'sini G8 ülkeleri oluşturuyor.
Bu soyguncu ve talancı devletlerin her yıl gerçekleştirdikleri zirveler, elbette iddia ettikleri gibi Afrika'nın yoksulluğuna, küresel ısınmaya ve kapitalizmin yol açtığı her türden felakete karşı tedbir almaya değil, dünya politikalarına yön vermek üzere birbirlerini yoklamaya ve ikna etmeye yöneliktir.
Bu yıl G8 zirvesinin gündemine, kapitalist dünyanın bir numaralı gündemi olan ekonomik kriz damga vuracak gibi görünüyor. Zirveye ev sahipliği yapan İtalya başbakanı Berlusconi, zirvede "küresel mali krizi engelleyecek vasıfta bir küresel yeni yönetim modeli oluşturmanın" tartışılacağını belirtti.
Tarihin sonunun getirildiği, sosyalizme cenaze törenlerinin düzenlendiği, neoliberalizmin her derde deva ilan edildiği pempe yılların ardından kapitalist devletleri ekonomiye devlet müdahalesini gündeme getirmeye, milyarlarca liralık kurtarma paketleriyle batan banka ve tekelleri kurtarmaya iten ekonomik krize nasıl müdahale edeceği konusunda emperyalist güçler henüz tam bir fikir birliği içinde değiller. Bu durum, Haziran'da gerçekleşen G8 Maliye Bakanları toplantısına da yansıdı. Toplantıdan çıkan bildiride, büyük bankaların sağlıklı olması için gerekli tedbirlerin alınması dışında hiç bir konuda ortaklık yansımadı. Temmuz zirvesi, ekonomik kriz konusunun dikkatle ele alındığı, özellikle ABD'nin Avrupalı müttefiklerini krize daha etkin bir devlet müdahalesi için, yani işçi sınıfı ve emekçilerin daha kararlı bir şekilde yağmalanması sonucu elde edilen ganimetin batmakta olan tekellere peşkeş çekilmesi için zorlayacağı bir zirve olacak.
Obama'nın devlet başkanı olmasıyla dünya ve ülke politikasında "yeni bir sayfa" açan, dış politikada emperyalist saldırganlıklarına daha fazla "kültürler arası barış ve demokrasi" sosu ekleyen ABD emperyalizmi, özellikle Afganistan ve Pakistan'daki hamleleriyle Ortadoğu'da girdiği bataktan kurtulmaya çalışırken, ekonomik politikalarına da ekonomik krizin sonuçları doğrultusunda yön verme derdinde.
G8 gibi uluslararası emperyalist forum ve örgütlenmeler, emperyalistler arası ilişkilerin iki yönünü, birleşme ve çatışma eğilimini içinde barındıran, içinden geçilen sürecin özgünlüklerine bağlı olarak bunlardan birinin ya da diğerinin öne çıktığı birliktelikler. Her ne kadar G8 toplantısı onu oluşturan ülkelerin dünyaya hükmetme eğilimlerine diğerlerini de yedekleme isteğini taşısa da, emperyalist rekabet buna izin vermiyor. Bu nedenle G8 zirveleri, her bir emperyalist devletin diğerini kendi politikaları yönünde zorladığı toplantılar olmakla birlikte, esasta toplantılarda tartışılanlardan neyin hayata geçip neyin geçmeyeceğini emperyalistler arası güç ilişkilerinin somut durumu belirleyecektir.
Zirvede tartışılanlar her ne olursa olsun, G8 zirvesinin en temel eğilimi, güncel ekonomik krizin faturasının işçi sınıfı ve emekçilere çıkarılmasına yönelik adımların güçlendirilmesi olacaktır. Çevre sorunlarından Afrika'nın açlığına dek gündeme alınan her konu, sosyalizm alternatifinin yeniden umut haline gelmeye başladığı kriz günlerinde kapitalist barbarlığın bu toplumsal sorunların kaynağı olduğunun gizlenmesine yönelik göstermelik şovlar olacaktır.
Son on beş yıldır bu tipten her türlü emperyalist zirve, alınan olağanüstü güvenlik tedbirlerine rağmen, işçi sınıfı ve emekçilerin emperyalist kapitalist sistemin tahribatlarına duyduğu öfkeye tanıklık etmektedir. Onbinlerce ve yüz binlerce emekçi, zirve alanlarını kuşatarak başka bir dünyada yaşama özlemini dile getiriyor.
8 yıl önce yine İtalya'da, Cenova'da yaşanan gösterilerde doruk noktasına ulaşan bu öfke, emperyalizme karşı mücadele eden bu güçlerin, kalıcı, sürekli ve istikrarlı antiemperyalist örgütlenmelerde birleşmesi gerektiğine işaret ediyor. Devasa emperyalist savaş makinelerinin baskıcı önlemlerine bedenini siper etmekten geri durmayan bu kararlı ve militan direnişler, ancak ve ancak, emperyalist zirve ve toplantılar gibi takvimsel günlerin ötesine geçerek süreklileşmiş bir koordinasyon içine girdiğinde anlam kazanacaktır.
Süregiden ekonomik kriz bir kez daha gösteriyor ki, emperyalist talana karşı mücadele, emperyalist yağmanın sonuçları olan, işsizlik, açlık, yoksulluk, çevresel yıkım gibi tekil konulardan öte, emperyalist kapitalist sistemin kendisine yöneldiği ve "başka bir dünya" özlemini sosyalizm perspektifiyle birleştirdiği ölçüde başarı kazanacaktır.
G8 protestolarına omuz vermek, tüm işçi ve emekçilerin emperyalizme karşı mücadelesinin önemli bir unsuru ve antiemperyalist, devrimci ve komünist güçlerin de görevidir.
İtalya'yı bir kez daha G8 haydutlarına dar ederek antiemperyalist mücadeleyi büyütelim!
G8 zirvesi öncesinde zirve karşıtlarına gözdağı vermek isteyen İtalyan devletinin tutukladığı devrimcilerle dayanışmayı yükseltelim!
Antiemperyalist eylemci Carlo Guilliani'nin 8 yıl önce devrettiği mücadele kararlılığını yükseltelim!
Kapitalizme karşı tek alternatif sosyalizm!

 

 

Arşiv

 

2014
Ekim
2011
Ekim
2009
Haziran Mart
2008
Eylül
2007
Mayıs Ocak
2006
Mayıs Ocak
2005
Kasım Temmuz
Mart
2004
Ekim Temmuz
Haziran Mart
Ocak
2003
Kasım Haziran
Mayıs Şubat
Haziran

 

Antiemperyalist öfke İtalya’yı G8’e dar edecek!
fc Share on Twitter
 

Zirvede tartışılanlar her ne olursa olsun, G8 zirvesinin en temel eğilimi, güncel ekonomik krizin faturasının işçi sınıfı ve emekçilere çıkarılmasına yönelik adımların güçlendirilmesi olacaktır. Çevre sorunlarından Afrika'nın açlığına dek gündeme alınan her konu, sosyalizm alternatifinin yeniden umut haline gelmeye başladığı kriz günlerinde kapitalist barbarlığın bu toplumsal sorunların kaynağı olduğunun gizlenmesine yönelik göstermelik şovlar olacaktır. 

01 Haziran 2009 /Enternasyonal Bülten / Özel Sayı: 20 

Her toplantısında antiemperyalist, devrimci ve komünist güçlerin öfkesine ve günler süren eylemlerine hedef olan G8 devletleri, bu yılki zirvesini 8-10 Temmuz'da İtalya'da gerçekleştiriyor.
G8 zirvesi, 2001 Cenova direnişiyle emperyalist küreselleşme karşıtı hareketin ve G8 protestolarının simgesi haline gelen İtalya'ya geri dönüyor. Carlo Guilliani'nin polis kurşunuyla katledildiği Cenova direnişinden sonra bir kez daha İtalya sokakları G8 protestolarıyla tutuşacak.
İlk olarak Sardunya adalarında yapılması planlanan bu yılki G8 toplantısı, bu yılın Nisan ayında 295 kişinin ölümüne, 60 bin kişinin evsiz kalmasına yol açan deprem felaketinin yaşandığı L'Aquila'ya kaydırıldı. Berlusconi, zirvenin buraya kaydırılmasıyla elde edilen kârın depremzedeler için kullanılacağını açıklarken, "Küreselleşme karşıtları bir felaket bölgesinde gösteri düzenlemeden önce bir kez daha düşünmelidir" sözleriyle gerçek niyetini belli ederek, deprem felaketinin G8'i protesto eden antiemperyalistleri karalamak için kullanılacağını açığa vurdu.
İtalyan devleti, Cenova'da aldığı dersi unutmadığını, Temmuz zirvesinden iki ay önce başladığı polis saldırıları ve operasyonlarıyla gösterdi. Carlo Guilliani'nin katili ve ülkede son yıllarda yükselen gözaltı, tutuklama ve yasaklama saldırılarının faili olan İtalyan devleti, Mayıs ayında G8 karşıtı gösteri düzenleyen öğrencilere vahşice saldırdı. Haziran'da ise G8 zirvesine silahlı eylem hazırlığıyla suçladığı 6 İtalyan devrimciyi tutukladı.
Ancak İtalyan devletinin bu hazırlıkları, G8 karşıtı antiemperyalist güçleri susturmaya yetmiyor. Avrupa'nın dört bir yanından küreselleşme karşıtı eylemciler, G8 emperyalistlerine İtalya sokaklarını dar etmeye hazır.
G8'i oluşturan 8 emperyalist devlet, yani Almanya, Fransa, ABD, Japonya, Kanada, İtalya, Büyük Britanya ve Rusya, dünya ticaretinin yarıdan fazlasını, dünya brüt üretiminin yaklaşık %65'ini kontrol ediyor. Açlık ve yoksulluktan çevre sorunlarına dek sayısız toplumsal konuyu ele aldıkları iddiasıyla soyguncular toplantısına meşruluk kazandırmaya çalışan bu devletler, atmosferin kirlenmesinden sorumlu olan karbondioksit üretiminin %43'ünü doğrudan kendi ülke sınırlarında gerçekleştiriyorlar. Diğer ülkelerdeki işletme bu rakama dahil değil.
Emperyalist savaş ve işgallerin, yağma ve yıkımların doğrudan sorumlusu niteliğindeki bu 8 devletten sadece dördü, ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere, dünyadaki aktif nükleer silahların %96 ila 99'unu, yani tamamına yakınını elinde tutuyor. Tüm dünyada silahlanmaya ayrılan devlet bütçeleri toplamının %72'sini G8 ülkeleri oluşturuyor.
Bu soyguncu ve talancı devletlerin her yıl gerçekleştirdikleri zirveler, elbette iddia ettikleri gibi Afrika'nın yoksulluğuna, küresel ısınmaya ve kapitalizmin yol açtığı her türden felakete karşı tedbir almaya değil, dünya politikalarına yön vermek üzere birbirlerini yoklamaya ve ikna etmeye yöneliktir.
Bu yıl G8 zirvesinin gündemine, kapitalist dünyanın bir numaralı gündemi olan ekonomik kriz damga vuracak gibi görünüyor. Zirveye ev sahipliği yapan İtalya başbakanı Berlusconi, zirvede "küresel mali krizi engelleyecek vasıfta bir küresel yeni yönetim modeli oluşturmanın" tartışılacağını belirtti.
Tarihin sonunun getirildiği, sosyalizme cenaze törenlerinin düzenlendiği, neoliberalizmin her derde deva ilan edildiği pempe yılların ardından kapitalist devletleri ekonomiye devlet müdahalesini gündeme getirmeye, milyarlarca liralık kurtarma paketleriyle batan banka ve tekelleri kurtarmaya iten ekonomik krize nasıl müdahale edeceği konusunda emperyalist güçler henüz tam bir fikir birliği içinde değiller. Bu durum, Haziran'da gerçekleşen G8 Maliye Bakanları toplantısına da yansıdı. Toplantıdan çıkan bildiride, büyük bankaların sağlıklı olması için gerekli tedbirlerin alınması dışında hiç bir konuda ortaklık yansımadı. Temmuz zirvesi, ekonomik kriz konusunun dikkatle ele alındığı, özellikle ABD'nin Avrupalı müttefiklerini krize daha etkin bir devlet müdahalesi için, yani işçi sınıfı ve emekçilerin daha kararlı bir şekilde yağmalanması sonucu elde edilen ganimetin batmakta olan tekellere peşkeş çekilmesi için zorlayacağı bir zirve olacak.
Obama'nın devlet başkanı olmasıyla dünya ve ülke politikasında "yeni bir sayfa" açan, dış politikada emperyalist saldırganlıklarına daha fazla "kültürler arası barış ve demokrasi" sosu ekleyen ABD emperyalizmi, özellikle Afganistan ve Pakistan'daki hamleleriyle Ortadoğu'da girdiği bataktan kurtulmaya çalışırken, ekonomik politikalarına da ekonomik krizin sonuçları doğrultusunda yön verme derdinde.
G8 gibi uluslararası emperyalist forum ve örgütlenmeler, emperyalistler arası ilişkilerin iki yönünü, birleşme ve çatışma eğilimini içinde barındıran, içinden geçilen sürecin özgünlüklerine bağlı olarak bunlardan birinin ya da diğerinin öne çıktığı birliktelikler. Her ne kadar G8 toplantısı onu oluşturan ülkelerin dünyaya hükmetme eğilimlerine diğerlerini de yedekleme isteğini taşısa da, emperyalist rekabet buna izin vermiyor. Bu nedenle G8 zirveleri, her bir emperyalist devletin diğerini kendi politikaları yönünde zorladığı toplantılar olmakla birlikte, esasta toplantılarda tartışılanlardan neyin hayata geçip neyin geçmeyeceğini emperyalistler arası güç ilişkilerinin somut durumu belirleyecektir.
Zirvede tartışılanlar her ne olursa olsun, G8 zirvesinin en temel eğilimi, güncel ekonomik krizin faturasının işçi sınıfı ve emekçilere çıkarılmasına yönelik adımların güçlendirilmesi olacaktır. Çevre sorunlarından Afrika'nın açlığına dek gündeme alınan her konu, sosyalizm alternatifinin yeniden umut haline gelmeye başladığı kriz günlerinde kapitalist barbarlığın bu toplumsal sorunların kaynağı olduğunun gizlenmesine yönelik göstermelik şovlar olacaktır.
Son on beş yıldır bu tipten her türlü emperyalist zirve, alınan olağanüstü güvenlik tedbirlerine rağmen, işçi sınıfı ve emekçilerin emperyalist kapitalist sistemin tahribatlarına duyduğu öfkeye tanıklık etmektedir. Onbinlerce ve yüz binlerce emekçi, zirve alanlarını kuşatarak başka bir dünyada yaşama özlemini dile getiriyor.
8 yıl önce yine İtalya'da, Cenova'da yaşanan gösterilerde doruk noktasına ulaşan bu öfke, emperyalizme karşı mücadele eden bu güçlerin, kalıcı, sürekli ve istikrarlı antiemperyalist örgütlenmelerde birleşmesi gerektiğine işaret ediyor. Devasa emperyalist savaş makinelerinin baskıcı önlemlerine bedenini siper etmekten geri durmayan bu kararlı ve militan direnişler, ancak ve ancak, emperyalist zirve ve toplantılar gibi takvimsel günlerin ötesine geçerek süreklileşmiş bir koordinasyon içine girdiğinde anlam kazanacaktır.
Süregiden ekonomik kriz bir kez daha gösteriyor ki, emperyalist talana karşı mücadele, emperyalist yağmanın sonuçları olan, işsizlik, açlık, yoksulluk, çevresel yıkım gibi tekil konulardan öte, emperyalist kapitalist sistemin kendisine yöneldiği ve "başka bir dünya" özlemini sosyalizm perspektifiyle birleştirdiği ölçüde başarı kazanacaktır.
G8 protestolarına omuz vermek, tüm işçi ve emekçilerin emperyalizme karşı mücadelesinin önemli bir unsuru ve antiemperyalist, devrimci ve komünist güçlerin de görevidir.
İtalya'yı bir kez daha G8 haydutlarına dar ederek antiemperyalist mücadeleyi büyütelim!
G8 zirvesi öncesinde zirve karşıtlarına gözdağı vermek isteyen İtalyan devletinin tutukladığı devrimcilerle dayanışmayı yükseltelim!
Antiemperyalist eylemci Carlo Guilliani'nin 8 yıl önce devrettiği mücadele kararlılığını yükseltelim!
Kapitalizme karşı tek alternatif sosyalizm!