KKÖ Savaşçıları Sarya, Berçem ve Ekin'i Andı
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

MLKP/KKÖ savaşçıları, Türk burjuva faşist devleti ve çetelerinin işgal saldırılarına karşı mücadelelerine devam ediyorlar.

Direnişin sürdüğü Til Temir cephesinde Komünist kadın savaşçılar, Rojava kadın devrimini işgalci ve sömürgeci saldırılara karşı savunmayı sürdüreceklerini dile getirdi. KKÖ savaşçıları Sarin Dicle ve Alaz Diren, hem direnişin geldiği aşamayı anlattı hem de 12 Aralık'ta Kobane'de şehit düşen Sarya Özgür (Sibel Bulut) ile 22 Aralık'ta İstanbul'da ölümsüzleşen Berçem Renas (Yeliz Erbay) ve Ekin Su'yu (Şirin Öter) andı. KKÖ savaşçıları, şehitlerin direniş bayraklarını yükselttiklerini dile getirdi.
Sarin Dicle, KKÖ savaşçıları olarak, Til Temir ve diğer direniş alanlarında konumlandıklarını ve ön hatlarda belli bir güçlerinin bulunduğunu dile getirdi. Direnişin Serekaniye kent savaşından sonra Til Temir'in ön cephelerinde sürdüğünü hatırlatan Dicle, şunları söyledi: "Burada çetelerin saldırıları devam ediyor. Onur direnişi savaşçıları da saldırılara yanıt vermeye devam ediyor. Büyük bir kararlılık, büyük bir inanç var bu konuda. Çetelerin ilerleyişini durdurmak, saldırılarını püskürtmek için direnişimiz sürüyor."
Serekaniye'nin işgal altında olduğunu hatırlatan Dicle, "Bu böyle sürmeyecek. Cephede olmak için istekli binlerce savaşçımız var. Bu irade bugün tüm mevzilerde. Doğru, bedel ödüyoruz. Kayıplar veriyoruz. Ama boşalan mevziler hızlıca dolduruluyor. Şehitlerin silahlarını alarak savaşma isteği, onların bayrağını yükseklere taşıma isteği her zaman varlığını koruyor. Bizi yenilmez kılan da budur. Bu kararlılık, bilinç ve inanç var olduğu sürece, hem Rojava devrimi, hem de devrimci güçler yenilmez olacaklardır. İşgalciler kovulana kadar her birimiz rolünü yerine getirecek, aynı zamanda yoldaşların bedel ödeyerek özgürleştirdikleri bu toprakları yeniden özgürlüğüne kavuşturacağız. Bugünkü görevimiz budur" şeklinde konuştu.

Rojava devrimine yönelik saldırının büyük bir konsept olduğunu dile getiren Dicle, "Bu saldırılar ancak ve ancak direnerek, savaşarak, bedel ödemeyi göze alarak püskürtülebilir. Süreç bu biçimde kazanılabilecek zaferleri gösteriyor. Bu nedenle Berçem ve Ekin yoldaşların direnişi yolumuzu aydınlatıyor. Ancak bu biçimde zaferler kuşağını yaratabiliriz. Rojava toprakları gerçek anlamıyla şehitlerin kanıyla sulandı ve bu biçimde özgürleşti. Bundan sonra özgürleştireceğimiz tüm alanları da ancak uğruna bedel ödeyerek kazanabiliriz" diye belirtti.
Bir kadın savaşçı için cephede bulunmanın anlamının büyük olduğunu dile getiren Dicle, "Rojava kadın devrimimizi savunuyoruz. İşgalci Türk ordusunun, devrimimize yönelik ciddi bir işgal saldırısı var. Efrin'de başlayan, Serekaniye-Gire Spi hattında devam eden bir saldırı bu. İşgalci, sömürgeci saldırılar halen sürüyor. Fakat bu işgalle birlikte büyük bir direnişin de devam ettiğini belirtmek gerekir" şeklinde konuştu.

Dicle, Serekaniye kent merkezinde 11 gün boyunca devam eden ve tarihe yazılan direnişi hatırlattı ve şunları söyledi: "11 günlük Serekaniye onur direnişi, buradaki savaşçı güce büyük bir moral kattı. Direniş, devrimi savunma geleneği bugün bu hatlarda çok canlı biçimde devam ediyor. Bizler de bunun bir parçası olarak, şehitlerimizin bıraktığı mirası korumaya, savunmaya, kadın devrimimizi büyütmeye çalışıyoruz."
Cephe hattında yer aldıkları dönemin aynı zamanda KKÖ kadın komutanlarının şehadet yıl dönümlerine denk geldiğini belirten Dicle, "12 Aralık Sarya Özgür (Sibel Bulut) yoldaşımızın şehadet yıl dönümüydü. Yoldaşımızı anmanın bir biçimi olarak, yoldaşın silahıyla cephelerde, mevzilerde konumlandık. Ve onların kanlarıyla özgürleştirdikleri bu toprakları bugün biz işgalci Türk devleti ve çetelerine karşı savaşarak savunuyoruz. Bu hattı koruyan tüm savaşçıların gücünü aldığı nokta şehitlerimizdir. Şunu vurgulamak gerekir, şehitlerimizin mirası bize büyük bir savaşma gücü ve isteği veriyor" şeklinde konuştu.

Kobane şehidi Sarya Özgür'ün izinden yürüdüklerini dile getiren KKÖ savaşçısı Dicle, şöyle devam etti: "Sarya yoldaş, 2014'te Kobane'de DAİŞ çetesine karşı savaş içinde kararlı ve büyük bir kadın komutan olarak ölümsüzler kervanına katıldı. Şehadetinden kısa süre önce ifade ettiği sözler bizim için bir paroladır. 'Bu toprakları, kadın devrimini savunmak için gerekirse şehit de düşeriz' demişti. Bugün O'nun bayrağını devralan savaşçılar olarak bizler de 'Devrimi savunmak için, bu topraklar için gerekirse şehit düşeriz' diyoruz. Ancak bu biçimde şehitlerin mirasına sahip çıkabiliriz. Ancak bu biçimde kadın devrimimizi savunabiliriz. Sarya yoldaşın söylediği gibi, özgürleşirken özgürleştirmek aslında hedefimiz. Hem savaşırken kendimizi özgürleştiriyoruz hem de bulunduğumuz toprakları özgürleştiriyoruz. Her kadın savaşçının kendinde bu bilinci geliştirmesi gerekir ki, düşmanla karşılaşıldığında, savaşı büyütmek gerektiği anlarda buna göre hareket etmenin yolunu bulabilelim. Bu bilinçle cephelerde konumlanıyoruz. Bu vesileyle Sarya yoldaşı bir kez daha anıyoruz."

Dicle, MLKP FESK komutanlarından Yeliz Erbay (Berçem Renas) ve Şiren Öter'in (Ekin Su) İstanbul'da üslerine yönelik polis baskınına karşı direnerek ölümsüzleştiklerini hatırlattı. Dicle, şunları ifade etti: "Yine Aralık ayı partimizin iki büyük kadın komutanının şehadetinin olduğu bir ay. Berçem ve Ekin yoldaşlar teslim olmama geleneğinin devamcıları olarak iki kadın komutanın nasıl direnebileceğini gösterdiler. Faşizmin güçlerine karşı yenilmezliklerini gösterdiler. Büyük bir geleneğin sürdürücüsü oldular. Yoldaşları anarken, direnişleri, savaşma düzeyleri ve komutanlıklarından büyük sonuçlar çıkardığımızı söylemek isterim. Ve bunları savaş cephelerine yansıtma, bir niteliğe çıkarma bilincindeyiz. Onları bu şekilde anıyoruz. Yenilmez kadın komutan iradelerini bulunduğumuz her alanda var etmeye ve büyütmeye çalışıyoruz. Sarya, Berçem ve Ekin yoldaşlar, bu cephede bulunan KKÖ'lü savaşçılar olarak bizleri güçlendiriyor. Savaşma azmi ve kararlılığımızı artırıyor. Mücadeleyi bütün alanlara yayma bilincini uyandırıyor. Silahlarını ve bayraklarını yükselteceğimizin inancındayız."
Til Temir cephesinde yer alan KKÖ savaşçılarından Alaz Diren de, işgale karşı direnişinin bir parçası olmanın onurunu yaşadıklarını dile getirdi. Diren, "Rojava devriminin bizim için taşıdığı anlam çok büyük. Bedellerle örülen onur direnişinin parçası olmak çok önemli" dedi.

Rojava kadın devriminin 8 yılda, tarih boyunca kadına biçilen tüm gerici rolleri bir kenara attığını dile getiren Diren, şunları söyledi: "Onları kıra kıra yol aldık. DAİŞ çetelerine karşı elde edilen tüm zaferlerin kadınlar için büyük anlamları oldu. Zaferi büyük bedeller ödeyerek kazandık."

Rojava topraklarının işgal edilmesine karşı mücadele etmenin önemine dikkat çeken Diren, "Bu direniş hem Rojava kadın devrimini hem de binlerce şehidin değerlerini savunmak anlamına geliyor. Burada mevzilerde nöbet tutan, saldırılara giden, eylem örgütleyen her savaşçı, bu inanç ve iradeyle kendini var ediyor. Ölümsüzlerimizin bıraktığı bu miras ve değerler sayesinde her gün öfkemizi, inancımızı ve savaşma irademizi yükseltiyoruz" dedi.
Devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen kadınları anan Diren, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz ay Kasım Şehit Ayı'ydı. Aralık ayında da Sarya, Berçem ve Ekin yoldaşların şehadet yıl dönümleri var. Bilincimiz, irademiz, savaşma kararlılığımız onlarla birlikte daha da güçleniyor, bileniyor. Sarya yoldaş bize nasıl öğrettiyse, tüm tıkalı yolları açmayı ve o yollardan zaferlere yürümeyi kendimize görev biliyoruz. Berçem ve Ekin yoldaşlar nasıl düşmana teslim olmayan, geri çekilmeyen direnişleriyle kadın yoldaşlığını, iradesini gösterdiyse, biz de aynı iradeyle cephelerde yer alıyoruz. Buna inanarak mevzilerde kendimizi var ediyoruz. Ve bu değerleri savunurken, hiçbir gücün işgaline izin vermeyeceğiz. Tüm mevzilerimizi geri kazanacağız. Umudu daha da büyüteceğiz, tüm Ortadoğu halklarına, Bakur Kürdistan ve Türkiye halklarına yayacağız."
Dünya genelinde kadınların yürüttükleri mücadelenin giderek geliştiğini vurgulayan Diren, "Biz burada mevzilerdeyken, kuşkusuz dünyanın farklı ülkelerinde kadınlar direnişi sürdürüyorlar. Til Temir direniş cephelerinden, Şili'den Beyrut sokaklarına kadar pek çok ülkede başkaldıran kadınları selamlıyoruz. Direnen tüm kızkardeşlerimizi, yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Bizle atan tüm yüreklerin farkındayız, hissediyoruz" şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda tüm kadınlara bir çağrıda bulunmak istediğini söyleyen Diren, şunları dile getirdi: "Onur ve özgürlük direnişini sürdürürken, her kadının, bu kadın devrimine dokunması, buraya adım atması, burada özgürleşmesi ve örgütlenmesinin ne kadar değerli olduğunu görüyoruz. Bir kez daha bu gerçekliğin farkına varıyoruz. Tüm kızkardeşlerimizi yanımıza, beraber savaşmaya ve beraber özgürleşmeye, bu değerleri beraber savunmaya çağırıyoruz."

 

 

 

 

 

 

Marksist Leninist Komünist Parti Türkiye / Kuzey Kürdistan

 

Parti Ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!

Komünist Gençlik Örgütü
 
Komünist Kadın Örgütü
   
Fakirlerin Ve Ezilenlerin Silahlı Kuvvetleri
 
Kürdistan Örgütü

 

 

     Güncel

27.01.20 / TKŞ'den Kobanê Zaferi Açıklaması

Kobanê'yi nasıl özgürleştirdiysek Efrîn'i, Girê Spi'yi, Serêkaniyê'yi de özgürleştireceğiz

26 Ocak 2015 DAİŞ'in ilk büyük yenilgisini aldığı gündür! Sömürgeci Türk devleti ve DAİŞ Kobanê'de başlayan Rojava ulusal demokratik devrimini Kobanê'yi işgal ederek ezmek istedi. Faşist Erdoğan kendinden emindi, DAİŞ çetelerine çok güveniyordu, bir kaç gün içinde Kobanê düşecekti. Plan sömürgeciliğe aitti, silahları, parayı, çeteleri hepsini o ayarlıyordu. Onun için çıktı televizyona ve 'Kobanê düştü düşecek' dedi. Ama Kobanê'de halk devriminin fedai kahramanları vardı: Arin Mirkan ve Sarya Özgür gibi kadın komutanlar; Heval Numan, Dıjvar, Çekdar, Berxwedan, Serxwebun ve daha yüzlerce fedai savaşçı; Paramaz, Elişer ve Algan Zafir gibi komünistler Kobanê zaferini bedenleriyle tuğla tuğla ördüler. Türkiye ve Kürdistan halkları direnişi sahiplendi, yüzlercesi seferberlik çağrısı ile Kobanê direnişine koştu. 20 Temmuz'da Pirsus'ta şehit düşen 33 genç komünist bize gösterdi ki, daha geride Kobanê için seferber olacak yüzler-binler vardı.

Kobanê'nin direndiğini ve direnişle özgürleştirildi. Kobanê zaferi Rojava devrimini güvence altına alırken, DAİŞ'in yenilgi sürecini de başlattı. Rojava-Kuzey Suriye halkları ilk kez DAİŞ'in yenilebileceğini gördüler ve başta Araplar olmak üzere Kuzey Suriye halkları devrime kitlesel biçimde katılmaya başladılar. Kobanê zaferi ile birlikte Girê Spi özgürleştirildi, Mınbiç, Tabqa-Tişrin ve sonra çetelerin başkent ilan ettikleri Rakka özgürleştirilerek devrim topraklarına dahil edildi. Politik islamcı faşist DAİŞ son olarak Deyr ez Zor'da kuşatıldı, Baxoz'da nihai olarak ezildi.
DAİŞ'le birlikte Türk devletinin planlarının da çöle gömüldü. DAİŞ sonrası emperyalistler arası çelişkilerden faydalanarak sömürgeci Türkiye doğrudan kendi ordusu ile Rojava devrimine karşı saldırıya girişti. Erdoğan Putin'e her türlü rüşvet ve tavizi vererek Ruslarla anlaşıp Efrîn'e saldırdı. Bu saldırıya karşı Efrîn halkı ve rojava devriminin devrimci ordusu direndi. Bu kahraman fedai direniş karşısında NATO'nun en büyük ikinci ordusu dedikleri işgalci ordu iki ay Efrîn'e giremedi.

Emperyalistlerin göz yummasından aldığı cesaretle faşist Erdoğan yüzünü Cizir bölgesine çevirdi. ABD ve Rus emperyalistleriyle yürüttüğü pazarlıklar sonrası Girê Spi ve Serêkaniyê'ye saldırdı. Fırat'tan Dicle'ye kadar tüm Rojava topraklarını işgal etmeyi hedefliyordu. Girê Spi ve Serêkaniyê'deki direniş bu yayılmacı planları bozdu. Ayn İsa ve Til Temir cephelerinden ileriye gidemedi. Ne elindeki teknik ne de para ile satın aldığı başıbozuklar çetesi direniş duvarını aşamadı.
Efrîn hala direniyor, Girê Spi-Serêkaniyê direniyor. Kobanê'yi nasıl özgürleştirdiysek Efrîn'i, Girê Spi'yi, Serêkaniyê'yi de özgürleştireceğiz. İşgalcileri topraklarımızdan söküp atmak için devrimci savaşımımızı yükseltelim! Biz kazanacağız, Rojava-Kuzey Suriye Halkları kazanacak.

 
Komünist Devrimci Hareket (Tevgera Komunist a Şoreşger- TKŞ )


27.01.20 / Kobanê Halkları Zaferi Kutladı

Kobanê'de Arap ve Kürtlerden oluşan binlerce kişi, Kobanê'nin DAİŞ çetelerinden kurtuluşunun 5'inci ve Kobanê Özerk Yönetimi'nin 6'ncı yıl dönümünü DAİŞ çetelerine karşı yoğun çatışmaların yaşandığı Şehit Egid Meydanı'nda kutladı.

"Tutumunuzda vefakar olun, Kobanê dünya direnişinin başkentidir. Dünya bugün imha tehditleriyle karşı karşıya" şiarıyla düzenlenen kutlamalara Kürt ve Arap halklarının yanı sıra PYD , JKŞ , Kongre Star, TKŞ , TEV- DEM, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Temsilcileri, Minbic ve Gire Spi'den çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Bölgedeki kadın kurumları ve hareketleri adına konuşan Fırat Bölgesi Yasama Meclisi Eşbaşkanı Fewziyê Ebdi, "Kobanê insanlığın ve barışın simgesi oldu" dedi.
Ebdi, "Suriye, Türk devletinin bölgeye yönelik tehditlerine karşı sınırlarını korumalıdır. Kuzey ve Doğu Suriye'ye ilişkin anlaşmalar yapan Rusya ve ABD'yi Türk devletinin tehditlerine son vermeye ve göçmenlerin bölgeye güvenli bir şeklide geri dönebilmesi için gerekli koşulları sağlamaya çağırıyoruz" diye belirtti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Komitesi Başkanı Cihan Xidro, "Kobanê'nin özgürleştirilmesi tarihi bölge halkı için bir kıvılcımdır. Kobanê direnişi halkın iradesinin askeri araçlardan daha güçlü olduğunun göstergesidir. DAİŞ'i destekleyen ve farklı gerekçelerle bölgeyi işgal etmeye çalışan Türk devletine karşı direniş devam ediyor" diye belirtti.
Minbic Demokratik Sivil Yönetimi Temsilcisi, Kobanê yönetimine direnişlerinden dolayı ödül verdi.

Etkinlikte müzik grupları Kürtçe ve Arapça şarkılar söyledi.


21.01.20 / MLKP'nin 'Dema Baranan' Belgeseli Tamamlandı

MLKP'nin umut ve zafer yüklü devrim yürüyüşünden bir kesit olarak Yapıcılar Film Kolektifi tarafından hazırlanan "Dema Baranan" belgeseli tamamlandı.

Çekimleri Rojava ve Medya Savunma Alanları'nda gerçekleştirilen belgesel filmde, MLKP'nin 25 yıllık tarihinin yanısıra devrim stratejisi ve politik askeri mücadeleye bakış açısı anlatılıyor. Belgesel için kamera karşısına geçen komünistler, MLKP'nin Türkiye-Kürdistan devriminin yanısıra bölgesel anlamda Ortadoğu devrimine bakış açısını aktarıyor.

MLKP'nin Rojava ve özgür dağlarda yürüttüğü mücadele ile savaş deneyimlerinin de aktarıldığı belgeselde, Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) ve Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) adına yapılmış röportajlar da yer alıyor. Belgeselde ayrıca farklı toplumsal kesimlerden ve uluslardan çok sayıda insan da komünistlerle buluştuktan sonra yaşamlarındaki değişimi anlatıyor.

23 Mart 2019'da katledilen MLKP MK üyesi Baran Serhad'ta atfedilen belgeselin yayınlanması, Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgal saldırısı nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti.

Belgeselde MLKP'nin Rojava ve Medya Savunma Alanlarındaki savaş pratiği de aktarılırken, geçtiğimiz aylarda işgal edilen Serêkaniyê'de çetelere karşı savaşan komünistler de deneyimlerini aktarıyor.

 Fragmanı izlemek için tıklayınız:

 


21.01.20 / Komünist Devrimci Hareket (TKŞ): ''Efrîn Bizimdir, Direnerek Özgürleştireceğiz''

Komünist Devrimci Hareket ( TKŞ ), Türkiye'nin Efrîn'i işgal edişinin ikinci yılı dolayısıyla "Efrîn bizimdir, direnerek özgürleştireceğiz" başlıklı açıklama yayınladı:

"2 yıl önce Rojava topraklarının önemli bir parçası olan Efrîn kantonunun Türkiye ve desteklediği çeteler tarafından uluslarası bir kuşatma konsepti ile işgal edildi. Devrimimizi parça parça işgal ederek boğma taktiği ile hareket eden işgalci Türk devleti 2 ay süren çağın direnişinin çelikten iradesine çarparak büyük kayıplar verdi. En ağır tekniği olmadan bir adım dahi ilerlemeyen faşist, işgalci Türk devleti başta Rusya, Amerika ve uluslarası emperyalist devletlerinin ve sömürgeci bölge devletlerinin onayı ile işgal hareketini başlattı.
Rusya'nın hava sahasını açarak, ABD, BM, AB gibi diğer emperyalist devletler ve örgütlerin ise Türkiye ve desteklediği çetelerin haftalar ve aylar süren insanlık suçlarına sessiz kaldı. Çünkü hepsi halk düşmanı, hepsi devrim düşmanı. Hepsinin ortak amacı ise bir halklar bahçesini ve özgürlükleri temsil eden Rojava devrimini ve kadın iradesini kırmaktır. Ve Kürdü, Arabı, Alevisi, Ermenisi ile kadın iradesi ile halkların kardeşliğini ve kadın iradesini temsil eden Efrîn'in hedef alınması ise tesadüfü değildir. İşgal sürecinde çocuğu, kadını, yaşlısı ile yüzlerce sivil halk katledildi. Yüzlerce savaşçının şehit düştüğü ve 2 ay süren destansı direnişin ardından Efrini işgal eden TC ve çeteleri başta Efrîn'e çete ailelerini yerleştirerek demografik yapıyı değiştirmeye girişti ve ardından halkın evleri, malları talan edildi, tarihi yerler yok edildi ve Efrîn ile sembolleşen on binlerce zeytin ağaçları kesilerek doğa katliamına girişti. Sivil halk kaçırılarak işkencelerden geçirildi ve kadınlara tecavüz edildi. Osmanlı'nın işgal manzaralarını bir kez daha Efrîn'de devreye sokan TC bu işgal hareketi ile başta Rojava devrimi ile Kürt halkının kazanımlarını ve devrim sayesinde özgürlüklerini elde eden bölge halkının ortak yaşam iradesini hedef aldılar. Bu devrim ile binlerce yıllık erkek egemenliğini gerileten kadın iradesinin kazanımlarını yok etmeyi hedeflediler. Fakat amaçlarına ulaşamadılar. Rojava ve Kuzey Suriye halkları bu işgal saldırısı karşısında kazanımlarını sahiplenmeye devam ettiler.

Buna karşı yok etme konseptine Serêkaniyê ve Girê Spî işgali ile devam eden Türkiye'nin bu gün Rojava devrimini yok etmeyi kendi varlık sebebi olarak gördü. Emperyalist güçler ve sömürgeci bölge devletleri bu işgal hareketine direk ya da dolaylı destek vererek devrimin kazanımlarını en geri noktaya çekerek teslimiyet dayatması yapmak istiyorlar.

Bizler Komünist Devrimci Hareket olarak bir kez daha Rojava devrimi ve Efrin savunmasında şehit düşen binlerce şehidimize tüm halklarımıza sözümüzü bir kez daha tekrarlıyoruz. Avestaların, Barinlerin, Tirêjlerin, Özgürlerin, Zeynellerin, İlanların ve Gulanların direniş manifestosu ile devrimimizi ve kazanımlarımı mevzi mevzi savunacağız. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî ve işgal altında ki tüm toprakların özgürleştirilmesi varlık sebebimizdir."


19.01.20 / Direniş İşgalcileri Kovacak, Efrîn'i Özgürleştirecek

Faşist Türk devletinin Efrîn'e yönelik 20 Ocak 2018'de başlayan işgali ikinci yılını doldurdu. İşgal saldırısı esnasında binlerce kişi katledildi, yüzbinlerce kişi yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Efrîn yağmalandı, talan edildi. İşgalci AKP rejimi, Efrîn ve çevresinde soykırımı derinleştiriyor. Efrîn halkı halen çemberde tutularak boğulmak isteniyor. Kentte kalan Arap ve Kürt ailelerden binlerce kişi çeteler tarafından alıkonuldu. Hala haber alınamayan yüzlerce kişi var.

Efrîn halkı ve özsavunma güçleri, işgal saldırısına karşı iki ay boyunca canfeda bir direniş sergiledi. Faşist Türk ordusu ve çeteleri, Efrîn dağlarında ve kentlerinde direniş mevzilerinde karşılandı. Tarihe yazılan Efrîn direnişi, dünya halklarının umudu olan Rojava devriminin teslim olmayacağını gösterdi. HBDH güçleri de devrim topraklarını savunmak için Efrîn özsavunma güçleri ile birlikte cephelerde yer aldı. Raco'da, Cindires'te, Mabeta'da şehitler bedeli direnişin en ön saflarında dövüştü.

DEVAMI


15.01.20 / Komünist Tutsak İsmail Yılmaz'a İşkence

2017 yılından beri Elazığ 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde kalan MLKP tutsağı İsmail Yılmaz, hapishanede dayatılan "terör suçlusu" yazılı yaka kartını takmayı reddettiği için 2 yıldır açık görüş, telefon görüşü ve kargo alımı gibi haklarını kullanamıyor. Yılmaz'ın 7 Şubat'ta görülecek karar duruşması için aldığı savunma notlarına hapishane idaresi tarafından el konuldu. Sayım sırasında başındaki beresini çıkartmadığı için de tehdit edildi.
Kulak zarındaki yırtık nedeniyle ertelenmemesi gereken tedavisine kimlik dayatması nedeniyle devam edemezken, ağrı kesici ilaç dahi verilmiyor.
Ayrıca dini bayram, yılbaşı ve doğum günü dışında kitap alamayacağı da cezaevi idaresi tarafından Yılmaz'a bildirildi.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, müvekkili İsmail Yılmaz ve aynı hak ihlallerine maruz kalan Mahmut Soner üzerindeki baskıların derhal son bulmasını istedi.

Yılmaz, Nusaybin özyönetim direnişine katıldığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. İsmail Yılmaz, duruşmada verdiği ifadesinde, "Biz özyönetim direnişi ışığını Paris Komünü'nden aldık. Bugünkü özyönetim direnişlerinin ışığı da yarınların ışığı olacaktır" demişti.

 

 


Arşiv



  Sayfa 12345678
 

 

HBDH



PARTİNİN SESİ



KüRDİSTAN



FESK



 

 

 

MERKEZ KOMİTE



ÖZGüR KADIN



KKÖ



SöYLEşİLER